Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı olarak hizmet veren kurumun sorumlu müdürü Yakup Hamzaçebi “Biz burada sadece bakım hizmeti sunmuyoruz, bize emanet edilen her bireyi kendi ailemizden birisi gibi görüyoruz” sözleriyle verdikleri hizmetin ruhunu anlatıyor.
Bakım evinin geniş bahçesinde yapılan kısa bir gezinti bile merkezin ruhunu yansıtıyor. Sessizliğin içinde bir güven duygusu hâkim. Hamzaçebi, gözleriyle etrafı süzerken, “Her detay onlar için düşünüldü” diyor. Odalardan koridorlara, yemekhaneden sosyal alanlara kadar her şeyin bedensel engelli bireylerin ihtiyaçlarına göre tasarlandığını vurguluyor.
“Burada kalıcı ya da geçici süreyle hizmet verdiğimiz bireyler var. Bazı aileler günlük bakımı sağlayamadığında ya da özel bir sağlık desteği gerektiğinde bize başvuruyor. Bizim için en önemli şey, hem bireyin hem de ailesinin huzurlu olması.”
Hamzaçebi özellikle ailelerin yaşadığı zorluklara değiniyor:
“Çoğu aile, yıllarca kendi başına mücadele etmiş oluyor. Kapımızı çaldıklarında hem yorgunlar hem de kaygılılar. Biz onlara şunu söylüyoruz: Artık yalnız değilsiniz. Burada profesyonel bir ekiple yanınızdayız.”
Merkezde, hemşirelerden bakım elemanlarına kadar geniş bir kadro hizmet veriyor. Günlük ihtiyaçların yanı sıra fizik tedavi, psikososyal destek ve sosyal etkinlikler de planlanıyor. “Engelli bireylerin sadece fiziki değil, ruhsal ihtiyaçlarını da önemsiyoruz. Onları toplumdan koparmak değil, aksine hayatın içinde aktif bireyler olarak görmek istiyoruz” diyor Çevi.
Bakım evinde kalan bireylerin çoğunun yüzünde sakin bir tebessüm var. Hamzaçebi bunun sebebini şöyle açıklıyor:
“Bizim işimiz sadece yemeklerini vermek ya da ilaçlarını takip etmek değil. Onlarla sohbet ediyoruz, resim yapıyoruz, bahçede birlikte vakit geçiriyoruz. Burası bir aile ortamı.”
Özel Bakım Evi’nin en önemli farklarından birinin şeffaflık olduğunu özellikle vurguluyor:
“Aileler istedikleri zaman gelip yakınlarını görebiliyor. Bizim için güven duygusu çok önemli. İnsanlar bize en değerli varlıklarını emanet ediyor. O sorumluluğun ağırlığını her gün hissediyoruz.”
Son olarak Yakup Hamzaçebi , Trabzon’daki bu merkezin aslında tüm Türkiye’deki bakım hizmetlerinin bir parçası olduğunu belirtiyor:
“Biz yalnızca Ortahisar’a değil, çevre illere de umut olmak istiyoruz. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile koordineli çalışıyoruz. Amacımız, bedensel engelli bireylerin kaliteli, güvenli ve sevgi dolu bir yaşam sürmesi.”
Ortahisar’daki bu özel bakım evi, yalnızca engelli bireyler için değil, aynı zamanda onların aileleri için de nefes alınacak bir alan olmuş durumda. Burada verilen mesaj net: “Engel, yaşamın önünde bir duvar değil; sevgiyle aşılan bir yol.”
